penguins Turkey
Türkiye’de penguenleşme

Gavin.Rea

20 August 2020

No Comments

ECPMF Gazetecisi Ayşe Düzkan Yazıyor

 

Türkiye’de medyaya yönelik sansür ve kısıtlamalar hep vardı. Ama 31 Mayıs 2013 gecesi bunu aşan bir şey oldu. Ülkenin dört bir yanında insanlar hükümeti protesto etmek ve Gezi Parkı’na yapılacak inşaat için ağaçların kesilmesini durdurmak üzere sokağa döküldüğünde CNNTURK penguenlerle ilgili bir belgesel yayınlıyordu.

 

O geceden beri penguen Türkiye’de basına yönelik müdahalenin ve Gezi kalkışmasının simgesi oldu. Birkaç ay sonra basın üzerindeki baskılar sertleştiğinde gazetecilerin düzenlediği bir eylemde taşınan pankartta “Penguen Kutupta Güzel” yazıyordu.

 

Sosyal medyanın ve özellikle twitter’ın Türkiye’de yaşayanlar için önem kazanması o süreçte oldu. Olup bitenle ilgili bilgi akışı yurttaş haberciliğiyle, sosyal medya üzerinden sağlanıyordu. Bu, insanların sosyal medya üzerinden örgütlendiği Arap Devrimleri’nden farklı bir durumdu. Gezi sonrası medyanın yapısını değiştiren gelişmeler yaşandı, anaakımın önemli mecraları mali baskılarla iktidar yanlısı hale geldi. İktidar yanlısı medya belediyeler eliyle besleniyordu. Nitekim geçen yıl, önemli büyükşehir belediyeleri el değiştirince, bazı yandaş gazeteler kâğıt baskıyı bırakmak zorunda kaldı.

 

Bugün Türkiye’de, iktidar partilerine oy verenler de dahil olmak üzere hemen herkes ülke gündemini dijital medya üzerinden takip ediyor. Ama iktidar açısından bardağı aşıran olay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın internet youtube üzerinden yayınlanan bir konuşmasına binlerce dislike gelmesi oldu. İnternet kullanıcılarını kontrol etmek mümkün değildi! Duydukları, akıllarına gelen her şeyi yazıyorlar, hükümet üyelerinin hayatlarını, masraflarını dahi sorguluyorlardı! Böylece, ekonomik kriz ve pandemi arasında sosyal medyayı kısıtlayan düzenleme Meclis’ten geçiverdi. Yani Türkiye’de penguenleşme süreci yeni bir aşamada.

 

Düzenleme, Twitter, youtube, Facebook gibi yurtdışı menşeli sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye’de en az birer temsilci bulundurmak ve bundan daha önemlisi, verileri Türkiye’de tutmak zorunda bırakıyor. Buna uyulmaması halinde bant daraltma, reklam yasağı ve içerik sınırlaması gibi önlemler söz konusu olacak. İçerik denetimi artacak ve hızlanacak. Mahkeme yoluyla kaldırılması talep edilen içeriğin 24 saat içinde kaldırılmaması halinde şirket tazminat ödeyecek. Şirketler, devletin talep etmesi halinde anonim hesaplarla ilgili bilgileri teslim edecek ki bence bu en kritik noktalardan biri. Çünkü birçok Türkiyeli kullanıcı, mahlas kullanarak sansürü aşmayı tercih ediyor. Yeni düzenlemeyle bu anonim hesapların sahipleri tespit edilebilecek.

 

Böylece iktidarın hoşuna gitmeyen haberlerin paylaşılması mümkün olmayacak. Türkiye’de, örneğin birçok polis şiddeti vakası sosyal medya aracılığıyla gündem olabildi. Aynı şekilde, faili meçhul ya da cezasız kalan birçok kadın cinayeti, sosyal medyada yapılan baskıyla aydınlatıldı, katiller yargılandı, ceza aldı. Bütün bunlar imkânsız hale gelecek. Bir internet sitesi haberini sosyal medyada paylaştığında engelle karşılaşabilecek ki zaten birçok site defalarca kapatıldı, örneğin sendika.org bu konuda bir rekora koşuyor, tam 63 kez kapatılıp tekrar açıldı. Konu bununla da sınırlı değil, bu yazıyı yazarken bir eşcinsel sosyal network’ü olan Hornet’e erişim engellendi. Daha önce de Grindr engellenmişti. Bu sınırlamaların sadece haberlere değil, iktidarın lanetlediği hayat tarzlarına da yöneldiğinin bir göstergesi.

Ama sansürle geçen yıllar, Türkiye’de yaşayan muhaliflerin dijital teknikler konusunda ciddi donanım kazanmasına yol açtı. Çoğunluk, VPN başta olmak üzere yasakları aşmanın yolunu biliyor. AKP’nin özellikle üstünde durduğu, Z kuşağı olarak adlandırılan, 2000’li yıllarda, özellikle belli bir ekonomik gücü olan ailelerde doğmuş olan gençler, dünyaya adeta ellerinde akıllı telefonlarla geldi. O yüzden bu tekniklere iyice hakimler.

 

Ama iktidar yanlısı olduğu halde birçok gelişmeyi sosyal medyadan ve/veya muhalif medyadan takip edenler bu tekniklere hakim olsalar bile, kullanmaktan, en azından açıkça kullanmaktan çekinmeleri büyük ihtimal. Yani iktidar bu düzenlemeyle esas olarak kendi seçmeninin haber alma kanallarını kesiyor. Bakalım penguen nereye kadar…

Photo: Ayşe Düzkan

Ayşe Duzkan

Read news by categories:

Related news

Statement

Cyprus: Call for thorough investigations into surveillance of Makarios Drousiotis

We are highly concerned about the alleged surveillance of journalist Makarios Drousiotis, and the lack of prompt, adequate or thorough investigation of the matter.

READ MORE
Feature

Greece: International press freedom mission to Athens

Between 25 and 27 September 2023, eight international press freedom and freedom of expression organisations will conduct a joint advocacy and fact-finding mission to Athens.

READ MORE
Statement

Public Letter on the role of the European Board for Media Services

We call on the European Parliament to strengthen the EMFA’s state advertising provisions and by doing so, ensure that media freedom can flourish in the European Union.

READ MORE
Press release

Polish media grapple with unprecedented challenges and uncertain future as the country faces electoral crossroads

At the conclusion of their press freedom mission to Warsaw from 11-13 September, partner organisations of the Media Freedom Rapid Response (MFRR) declared that the media and journalists in Poland are facing unprecedented challenges including legal threats, financial precarity, political pressure, regulatory capture and growing polarisation.

READ MORE
Statement

Government of Malta must publish Committee of Experts on Media report

We call on the government of Malta to publish without further delay the report by the Committee of Experts on Media, the body tasked with advising the Government on implementing the recommendations of the Public Inquiry into the assassination of Daphne Caruana Galizia.

READ MORE
Statement

Ukraine: Call for an End to Russian War Crimes Against Journalists in Ukraine

We, the undersigned journalists, press freedom organizations, and unions, write this statement to denounce the war crimes committed by the Russian Federation against journalists in Ukraine and to call for immediate action to hold the perpetrators accountable.

READ MORE